Hırsızlar Şehri
"Ne kadar değişirsen değiş, yine de yaptığın şeylerin bedelini ödersin"
Geçmişinden kurtulmak isteyen baş karakterin bu repliği filmin son noktası bence...The Town(Hırsızlar Şehri), eski yapımların karışımdan etkilenmiş gibi.bir küçük tutam Köstebek ile bir büyük tutam Heat tadında olmuş.Ancak The Town, dramatik ve romantik yapısı ile Heat ve Köstebekten ayrılıyor.Film suçlar şehri olarak anılan yönetmen Affleck'in anavatanı olan Boston da geçiyor ki diğer filmlerden bu tercihi ile de ayrılmış durumda.
Film konusuna gelirsek, "Bu son işten sonra beni yok sayın" şeklinde yakınan Doug(Ben Affleck), çetesiyle yaptığı banka soygunundan sonra aşık olduğu banka müdürü Claire (Rebecca Hall) ile son büyük banka soygununu bitirip bu diyarlardan kaçmak ister. Ama tabii FBI ajanı Adam (Jon Hamm), Doug'ın peşini bırakmaz.Final çatışma sahnesi, özellikle James'in(Jeremy Renner) Adam'ı taramalı tüfekle kovaladığı sahne, bana göre aksiyon filmleri arasındaki en iyiler arasındadır.
Filmdeki genel yapısı, Türkçesinde de yön verilen hırsızlıklar veya soygunlar üzerine.Ancak içinde sadece aksiyonu değil, dram ve romantizmi yani hayatı da alıyor.Her soygun sahnesi bir öncekinden daha fazla aksiyonlu ve daha farklı tarzda olmasından dolayı sıkılmayıp merakla izliyorsunuz.Romantizm ile sakinleşirken yine bir soygunla yükseliyorsunuz.
Gelelim filmin alt yapısına ...Ben Affleck, Gone Baby Gone filmi ile hem yazıp yöneterek bir nevi oyunculuktan yönetmenliğe geçme sinyalini vermişti.Ancak bu filmde oyunculuğu da bırakmadığıgösteriyor.Ancak oyunculuğu öyle bir çarpıcılığı yok. Bu filmin bel kemiği bana göre Jeremy Renner ve Jon Hamm.Ayrıca Rebecca Hall'un oyunculuğu da gayet iyi.
İtiraf etmeliyim ki film, tahminimin çok üstünde çıktı...Şiddetle tavsiye ederim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder