12 Kasım 2012 Pazartesi

The Lovely Bones


Cennetimden Bakarken

(2012)



On dört yaşında cinayet kurbanı, masum bir kız çocuğunun cennet manzaraları.... 

Son dönemde izlediğim "the Killing" serisi ve bu filmin arka arkaya gelmesi garip bir sürpriz gibi. Ancak bu yapımın farkı,kitap uyarlaması olmasıdır ki öyle bir kitap ki çok satanlarda üst seviyelerde gezinmiş olması.Ancak yazarın önceki deneyimi olan yüzüklerin efendisi gibi layığı ile çekebilmiş.



Ayrıca sağlam oyuculuklarda yapımın başarısını perçinlemiş.Özellikle Stanley Tucci ve Saoirse Ronan çok başarılılar.zaten Stanley Tucci "en iyi yardımcı erkek oyuncu" Oscar'ına aday olması da bunun göstergesidir bir yerde.


Filmde verilen mesaj o kadar net ki..."yabancılardan uzak durun." Zaten günümüzde çocuklarımızı sokak aralarında veya kapı önlerinde oynatamadığımız gibi birde üstüne bu korku ile çocuklarımızı neredeyse her yere kendimiz götürmeliyiz. Her ne kadar filmdeki kahraman öldüğünde cennete gittiğini gibi bir teselli verilse de yine de temkinli olmanın önemini bir kez daha vurguluyor. 



Sussie’nin cennetinde her şey istediği gibi. Salıncaklar, arkadaşlar ve yardımcı olan danışmanlar... Herşey bir düş kadar güzel. Ancak aşağıdaki hayat bırakamıyor. Sussie’nin önem verdikleri ve hatıraları yok olmuyor. "Cennet" tasvirleri dahil olmak üzere filmdeki efekt çalışmaları mükemmel. 

Yönetmene yapılan tüm eleştirilerin, önceki yapımlarının kalitesinde bulunmaması. Olduğunu düşünüyorum. Ancak Yüzüklerin Efendisi gibi efekt ve görsel şölenini bu yapımda yakalamak zordu zaten. Bu film daha çok dram olduğunu düşünüp, buna göre eleştirmek gerektiğini düşünüyorum.





 İlahi adaletin güzel işlendiği bu filmi izleyin derim. İyi seyirler.