24 Haziran 2012 Pazar

HANNA (2011)



HANNA
(2011)




Hangi baba kızına soğukkanlı bir katile dönüşmesini isteyebilir ki? Hatta istemeyi bırakın üstüne bir de eğitimini verebilir? Eski bir katil? Bir psikopat? Ya da intikam isteyen bir adam.




Filmin ilk sahnesindeki kar üzerindeki vahşet, filmi nefessiz izleyeceğimi düşündürdü. Eric Bana'nın konuşan gözlerinin aksine Saoirse Ronan'ın gözleri buz gibi donuktu.



Her ne kadar eleştirilerine kanıp bu filmi bu kadar ertelediysem de, uzun süredir filmlerden elini çekmiş beni tekrar filmin o heybetli büyüsüne aldı. Bir nevi Kill Bill,Nikita hikayelerinin benzeri.Ancak burada tek fark yönetmenin tarzı. Biraz yol filmi biraz çizgi-roman karakterleri havası ile ilgi çekicilik yaratmış. Hızlanıp yavaşlayan temposu ile filmden sıkılmıyorsunuz.










Ayrıca Joe Wright'ın (yönetmen) büyük oyucularla da çalışması, sizi filme çeken diğer öge. Ancak yönetmenin kefaretinin başarısında bence en büyük destekleyicisi olan Saoirse Ronan'a başrol vermesi hiç şaşırtıcı değil. Kesinlikle beklediğimin üzerinde gösterdiği performansı muhteşemdi...







 Yönetmenin en büyük hatası bana göre, yeni yetme senaristlerle alışılagelmiş bir konuda film yapmaktı. Ancak buna inat ödüllü görüntü yönetmeni Alwin Kuchler'in bembeyaz karlı harika görselleri ile güçlü ve dikkate değer bir başlangıç yapmış. Her ne kadar geyiğin öldürülme sahnesini sevmesem de etkilendim diyebilirim. Filmin müzikleri özel olarak “The Chemical Brothers” tarafından bestelenmiş ki çok başarılı. İyi seyirler...